Güncelleme Tarihi:
Fethiye’de 18 yaşındaki Ö.A. ile bir otelde çalışan T.G 4 ay önce nişanlanmıştı. Ancak son 1 aydır çiftin arası soğuktu. Genç kız ayrılmak istediğini önce nişanlısına, sonra da anne babasına söyledi. Toplu bir ‘hayır’ yükseldi. İki ailenin fertleri bir araya geldi, akıllara durgunluk verecek bir plan yaptı. Ö.A.’yı büyü yapılmıştır diye önce hocalara götürdüler, işe yaramayınca kızcağızı müstakbel damatla aynı odaya kapatıp damada tecavüz etmesini söylediler. Sonra da üç saat boyunca kulakları kapıda ‘damadın işini bitirmesini’ beklediler. Genç kız evden kaçmayı başardı, jandarmaya sığındı. Şimdi anne babası, nişanlısı dahil 9 kişi gözaltında.
ANLAMAYA DAİR BİR İLGİMİZ YOK
Bizde en son akla gelen sorudur 'neden?' Kim, kiminle, nerede, ne zaman hepsi sorulur da 'neden' diye sorulmaz. Anlamaya, anlamlandırmaya dair bir ilgimiz yok.
Ailesi de Ö.A.’ya sormadı. Neden daha 4 ay önce nişanlandığın nişanlından ayrılmak istiyorsun, neden bir aydır ona karşı mesafelisin, neden bu kadar kararlısın? Sorsalar belki bunlar yaşanmazdı. Onların hala bir kızları olurdu, Ö.A.’nın da bir ailesi… Ö.A.’ya bir şey olduğundan değil, ama kendi anne babasının ihanetine uğrayan çocuk onlara hala ‘aile’ diyebilir mi?
Neden diye sormadıklarından meseleyi ancak büyüyle anlamlandırabildiler. Ailelerin karar verdiği bir evlilikten vazgeçtiğine göre olsa olsa büyü yapılmış olmalıydı. Başka nasıl bir açıklaması olabilirdi? Nefesi kuvvetli hocalar buldular, okudular üflediler kar etmedi. Kızın inadı kırılmadı. Hep aynı soruyu sordular: Evleniyor musun evlenmiyor musun?
O da kararlılıkla hep aynı yanıtı verdi: Hayır!
Bunun üzerine müstakbel damadı sırtını sıvazlayarak gönderdiler genç kızın üstüne. Bekareti bozulunca nasıl olsa evlenmek zorunda kalır, yoksa onu kim alır diye. Tecavüzle başlayan bir evlilik neye benzer, bir şeye benzer mi hiç düşünmediler. Belki yaptıklarının tecavüze yataklık olduğunu da düşünmediler. Anadolu’da pek çok kadın evlilik içi tecavüze uğrar da bilmez onun tecavüz olduğunu. Kocan istedi mi direnmeyeceksin.
Muğla’nın küçük bir köyünde yeşeren bu kızı ayakta alkışlamak gerekir, kararından sonuna kadar vazgeçmediği için. O, dört ay önce nişanlanırken ileride kocası olacağını, hayatı paylaşacağını düşündüğü adam arsızca üstüne gelirken dahi vazgeçmedi.
Ö.A. hayatı hakkında karar verme hakkını almak için elinden geleni yaptı. Şimdi devam edebilmesi için sıra bizde…